‘En mutlu anlarım, zorlu dağları ve çölleri geçip de sevincimi haykırdığım anlar’

Gürkan Genç’in bisikletinin üzerinde yazdığı dünya turu hikâyesi, heyecan dolu deneyimlerle adeta bir ömür sürecek kişisel belgeseli… Bu belgeselden kesitleri anlattığı blog’u ve çocuklara yazdığı kitapları var. İletişim okuyan, amatör voleybol oynayan, kendi şirketini kurup ticarette başarılı olmuşken karar değiştirip dünya turuna çıkan Genç, sorularımızı yanıtladı.

– Bisikletle dünya turuna nasıl başladığınızı anlatır mısınız?

Herhangi bir kaçış, kırılma noktası veya depresyon yaşamadım. 2010’da Türkiye’den Japonya’ya gitmek için yola çıktım, Güney Kore’ye ulaştım. O seyahat inanılmaz eğlenceliydi. Kore’de bir video çektim ve “Eğer uygun imkânları sağlarsam bisikletle dünya turuna çıkarım” dedim. 2011’de Türkiye’ye döndüm ve 9 Eylül 2012’ye kadar hazırlanıp yeniden çıktım. 2023’e kadar da devam ettim.

– Neden ara verdiniz?

ABD vizesini alabilmek için mecburi bir ara verdim. Guatemala, Şili ve Kolombiya’da büyükelçiliklerimizin bana verdiği diplomatik notalarla dahi ABD vizemi onaylamadı. Yıllardır ailemi, arkadaşlarımı görmemiştim, döndüm. Hazır buradayken ‘Demir Atlı Adam’ kitaplarıma imza günleri yaptım. Üniversite öğrencilerine gezi bursu sağlamak için kurduğum ‘Genç Kâşifler’in bursiyerleriyle tanıştım. 30 Aralık’ta -yani okurlarınız bu söyleşiyi okurken- Guatemala’ya dönüp 5 sene daha Türk bayrağını dalgalandırarak turuma devam edeceğim.

– Bisikletin size fiziksel ve mental etkileri nelerdir?

Bedenimde bazı hasarlar var; kalbin normalden büyük olması, omur bölgesindeki kasların zayıflaması gibi. Mental olarak olumlu etkileri var; yorgunluk, bıkkınlık, umutsuzluk gibi olumsuzluklar yaşamıyorum.

– 13 yılda eminim çok sayıdadır ama en etkilendiğiniz an hangisiydi?

Hafızamı yokluyorum da en unutulmaz an yıllarca sürecek seyahatimin o ilk pedalının atıldığı andı. Ankara’da Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu ilk Meclis’in önünden yola çıkmıştım. Hiç unutmuyorum; arkama dönüp sevenlere “Dünya turu bitmiştir” demiştim.

– Karşılaştığınız en zor ve en mutlu an hangileri?

Özellikle insanların olmadığı dağlarda ve çöllerde karşılaşılan kazalar en zoru. En mutlu anlarsa zorlu dağ geçitlerini, büyük çölleri geçip sevincimi haykırdığım anlar.

– Peki, yolda insanlarla kurduğunuz bağlantılar…

Yolculuk sırasında tanıştığım ailelerden ayrılmak her zaman zor olur, özellikle çocukları varsa ve voleybol oynamayı bilmeyenlere voleybol öğrettiğim anılarımı unutamam.

“Güvenlik için bisiklette sadece bir takip cihazı var; akşamları yan yatırıp çadıra kilitliyorum.”

– Sizi en çok etkileyen doğal güzellik veya manzara hangisiydi?

Şili’nin Patagonya’sı. Bütün Patagonya’yı haziran, temmuz, ağustos aylarında, yani güney yarıkürede kış yaşanırken gezmek muhteşemdi.

– Güzergâhı nasıl seçiyorsunuz?

A ve B noktası arasında beni bekleyen biri olmadığı için acele etmiyorum. Anayolları değil köy, kasaba yollarını tercih ediyorum.

– Günde kaç km yapıyorsunuz?

Ortalama 100 kilometre kadar bisiklet sürüyorum. Yanımdaki her şeyin toplam ağırlığı 32 kilo.

– Farklı iklimler ve güvenlik sorunlarıyla nasıl başediyorsunuz?

Bu bisikletteki her şey yıllar içinde tecrübeler doğrultusunda en güçlü hale geldi. Bunun üstüne yol tecrübeleri eklenince, hava koşulları veya bisiklet üzerindeki arızalar zorlamıyor. Bisiklette sadece bir takip cihazı var; akşamları bisikleti yan yatırıp çadıra kilitliyorum.

– Bu yolculuk sizi değiştirdi mi?

Sürekli seyahat etmek tüketimimi azalttı ve konuşmamayı tercih etmeye başladım. Sunumlar haricinde konuşmaktan kaçınıyorum.

6 BİN 500 SAYFA ANI YAZDI

“2010’da bisikletle İpek Yolu’nu geçmeye karar verdim. Önce ‘deli’, sonra ‘seyyah’ olarak nitelendirildim. Medine’de Mescidi Nebevi’yi ziyaret edip Mekke’ye ve Kâbe’ye bisikletle gidince ‘hacı seyyah’ olarak anıldım. Google ve YouTube ile gelir elde etmeye başladığımda önce YouTuber, ardından influencer olarak tanımlandım. 62 derecede çöllerde pedal çevirmem, en yükseklere tırmanmam, -42 derecede kutup çizgisinde kışın çadırda konaklamam gibi sıradışı deneyimlerle ‘tur bisikletçisi’ olarak anılmaya başladım. Bu sürecin hepsini gurkangenc.com sayfasında yazdım. Merak edenlerin yol anılarımı ve tüm detayları okuyabileceği 6 bin 500 sayfa İngilizce ve Türkçe içerik var. Seyahatim tamamlandığında bir seyahatname yayımlayacağım.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir