Diyanet İşleri Başkanlığı’nın son yayınladığı üç hutbede kadınların giyim özgürlüğü ve miras hakları ile tatil kültürüne yönelik gerici saldırıda bulunuldu.
Diyanet tarafından 1 Ağustos’ta camilerde okutulan “Hayâ: Allah’ın Emri, Fıtratın Gereği” başlıklı cuma hutbesinde; “Kısa giysiler ve şeffaf kıyafetler giyilmesi, nerede ve hangi amaçla olursa olsun Allah’ın örtünme emrini ihlaldir, haramdır” denilerek, kadınların giyim özgürlüğü hedef alındı.
8 Ağustos tarihli ve “Sılai Rahimle Bereketlenen Tatil” başlıklı cuma hutbesinde ise tatil konusuna el atılarak; günümüzde tatil etkinliklerinin Allah’ın emirlerine karşı gelindiği bir hal aldığı, tatilde başta anne ve baba olmak üzere akrabaların ziyaret edilmesinin daha doğru olacağı savunuldu.
KADINLARIN MEDENİ MİRAS HAKKI HEDEFE KONDU
Diyanet tarafından camilerde okutulan önceki günkü “Kul Hakkı Ateşten Gömlektir” başlıklı cuma hutbesinde; “Karşılıklı rıza olmadan, Yüce Rabbimizin koyduğu miras ölçüsünü değiştirmek, ilahî adalete aykırıdır. Dolayısıyla kişinin kız çocuklarını mirastan mahrum bırakması, kız çocuklarının da Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır” denildi.
Dini anlayışa göre kadınların miras hakkı erkeklerin yarısı olduğu bilindiğinden bu hutbeyle eşitlikçi miras anlayışı hedef alındı.
LAİKLİK MECLİSİ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Laiklik Meclisi tarafından camilerde okutulan bu üç cuma hutbesine yönelik Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na Diyanet İşleri Başkanlığı, başkan Ali Erbaş, Din Hizmetleri Genel Müdürü Şaban Kondi ve 1 Ağustos tarihli cuma hutbesini görev gereği camilerde okuyan imamlar hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Şikayet konusu kurum ve kişilerin hutbelerle “suç işlemeye tahrik”, “suçu ve suçluyu övme”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama”, “kanunlara uymamaya tahrik”, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma” suçları işlediği belirtildi.
‘LAİK HUKUK DÜZENİNE AYKIRI HAREKET EDİLİYOR’
“3 Mart 1924 tarihinde çıkartılan üç devrim yasası olarak bilinen yasalardan 429 sayılı yasa ile Şeriye Vekaleti kaldırılmış ve Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur” anımsatması yapılan suç duyurusunda; “Başvuruya konu cuma hutbelerinde, kişisel ve sosyal yaşamın, hatta bütün hak ve özgürlüklerin, İslam dini kurallarına göre yorumlanması ve kullanılması, laik hukuk düzenine aykırı hareket edilmesi anlayışıyla yaklaşılmakta, bu yapılırken uzmanların da belirtiği üzere, dini kurallar da gerçeğe uygun yorumlanmamaktadır” denildi.
“DİYANET LAİKLİĞİN BİR KURUMUDUR”
Anayasada Diyanet’in laiklik ilkesi kapsamında milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek yasayla belirtilen görevleri yerine getirebileceği belirtilen suç duyurusunda; “Cuma hutbeleri, inanç ve ibadet özgürlüğü kuralları dışında kalmakta, laiklik ilkesiyle açıkça çatışmaktadır. Milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi bozan içerik taşımaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı, bir devrim kurumu olarak, laiklik ilkesi doğrultusunda görevlerini yerine getirmesi gerekirken, bu ilkeye en çok aykırı davranışlar sergileyen, devlet organlarından biri haline gelmiştir” ifadeleri kullanıldı.
‘ERBAŞ DOĞRUDAN SORUMLUDUR’
Diyanet’in camilerde okuttuğu “Kul Hakkı Ateşten Gömlektir” adlı cuma hutbesinde de ayrıca “Türk Medeni Kanunu”na (TMK) aykırı hareket ettiği belirtilerek; “Cuma hutbelerinde okunan metinler nedeniyle ortaya çıkan suçlardan, Din Hizmetleri Genel Müdürü Şaban Kondi ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş doğrudan sorumludur. Ayrıca cuma hutbesini okuyan imamların da her durumda aynı şekilde cezai sorumlulukları bulunmaktadır. Kaldı ki, Türk Ceza Kanunu’nu uyarınca, konusu ve içeriği suç oluşturan bu metinleri hutbe adı altında okuyan kişiler, konusu suç oluşturan metni okumamaları gerekirken okudukları için, ceza hukuku yönünden sorumlulukları tartışmasızdır” denildi.